Otomobil soğutma fanının çalışma konumu ve prensibi
1. Tank sıcaklık sensörü (aslında sıcaklık kontrol vanası, su göstergesi sıcaklık sensörü değil) tank sıcaklığının eşiği (çoğunlukla 95 derece) aştığını tespit ettiğinde fan rölesi devreye girer;
2. Fan devresi fan rölesi üzerinden bağlanır ve fan motoru çalışır.
3. Su deposu sıcaklık sensörü, su deposu sıcaklığının eşikten düşük olduğunu tespit ettiğinde fan rölesi ayrılır ve fan motoru çalışmayı durdurur.
Fanın çalışmasıyla ilgili faktör tank sıcaklığıdır ve tank sıcaklığının motor suyu sıcaklığıyla doğrudan ilgisi yoktur.
Otomobil soğutma fanının çalışma konumu ve prensibi: Otomobil soğutma sistemi iki tip içerir.
Sıvı soğutma ve hava soğutma. Sıvı soğutmalı bir aracın soğutma sistemi, sıvıyı motordaki borular ve kanallar aracılığıyla dolaştırır. Sıvı sıcak bir motordan aktığında ısıyı emer ve motoru soğutur. Sıvı motordan geçtikten sonra, sıvının ısısının havaya dağıtıldığı bir ısı eşanjörüne (veya radyatöre) yönlendirilir. Hava soğutma Bazı eski otomobiller hava soğutma teknolojisini kullanıyordu, ancak modern otomobiller bu yöntemi pek kullanmıyor. Bu soğutma yöntemi, sıvıyı motor içinde dolaştırmak yerine, motor silindirlerini soğutmak için yüzeyine tutturulmuş alüminyum levhalar kullanır. Güçlü fanlar alüminyum levhalara hava üfleyerek ısıyı boş havaya dağıtarak motoru soğutur. Çoğu araba sıvı soğutma kullandığından, kanallı arabaların soğutma sistemlerinde çok fazla boru bulunur.
Pompa sıvıyı motor bloğuna ilettikten sonra sıvı, silindir etrafındaki motor kanallarından akmaya başlar. Sıvı daha sonra motorun silindir kafası yoluyla termostata geri döner ve burada motordan dışarı akar. Termostat kapatılırsa sıvı, termostatın etrafındaki borular aracılığıyla doğrudan pompaya geri akacaktır. Termostat açıldığında sıvı radyatöre ve ardından tekrar pompaya akmaya başlayacaktır.
Isıtma sisteminin de ayrı bir çevrimi vardır. Döngü silindir kafasında başlar ve pompaya dönmeden önce sıvıyı ısıtıcı körüklerden besler. Otomatik şanzımanlı araçlarda, radyatöre yerleştirilmiş şanzıman yağını soğutmak için genellikle ayrı bir çevrim işlemi bulunur. Şanzıman yağı, radyatördeki başka bir ısı eşanjörü aracılığıyla şanzıman tarafından pompalanır. Sıvı, sıfır santigrat derecenin çok altından 38 santigrat derecenin çok üstüne kadar geniş bir sıcaklık aralığında çalışabilir.
Bu nedenle, motoru soğutmak için kullanılan sıvının donma noktasının çok düşük, kaynama noktasının çok yüksek olması ve geniş bir ısı aralığını absorbe edebilmesi gerekir. Su, ısıyı absorbe etmede en etkili sıvılardan biridir, ancak suyun donma noktası, otomobil motorlarının objektif koşullarını karşılayamayacak kadar yüksektir. Çoğu otomobilin kullandığı sıvı, su ve soğutma sıvısı olarak da bilinen etilen glikol (c2h6o2) karışımıdır. Suya etilen glikol eklenerek kaynama noktası önemli ölçüde artırılabilir ve donma noktası düşürülebilir.
Motor her çalıştığında pompa sıvıyı sirküle eder. Arabalarda kullanılan santrifüj pompalara benzer şekilde, pompa döndükçe merkezkaç kuvvetiyle sıvıyı dışarı pompalar ve ortasından sürekli olarak emer. Pompanın girişi, radyatörden dönen sıvının pompa kanatlarına temas edebilmesi için merkeze yakın konumlandırılmıştır. Pompa kanatları, sıvıyı motora girdiği pompanın dışına taşır. Pompadan gelen sıvı, motor bloğu ve kafasından geçerek radyatöre ve son olarak da pompaya geri akmaya başlar. Motor silindir bloğu ve kafasında, sıvı akışını kolaylaştırmak için dökümden veya mekanik üretimden yapılmış bir dizi kanal bulunur.
Bu borulardaki sıvı düzgün bir şekilde akarsa yalnızca boruyla temas eden sıvı doğrudan soğutulacaktır. Borudan akan sıvıdan boruya aktarılan ısı, boru ile boruya temas eden sıvı arasındaki sıcaklık farkına bağlıdır. Bu nedenle boruya temas eden sıvı hızlı bir şekilde soğutulursa aktarılan ısı oldukça küçük olacaktır. Boruda türbülans oluşturularak, sıvının tamamı karıştırılarak ve sıvının yüksek sıcaklıklarda boru ile temas halinde tutularak daha fazla ısı emilmesi sağlanarak borudaki sıvının tamamı verimli bir şekilde kullanılabilir.
Şanzıman soğutucusu, yağın hava gövdesiyle değil, radyatördeki antifriz ile ısı alışverişi yapması dışında radyatördeki radyatöre çok benzer. Basınç tankı kapağı Basınç tankı kapağı antifrizin kaynama noktasını 25°C'ye kadar artırabilir.
Termostatın temel işlevi motoru hızlı bir şekilde ısıtmak ve sıcaklığı sabit tutmaktır. Bu, radyatörden akan su miktarının ayarlanmasıyla elde edilir. Düşük sıcaklıklarda radyatör çıkışı tamamen tıkanacaktır, bu da antifrizin tamamının motor içerisinde dolaşacağı anlamına gelir. Antifrizin sıcaklığı 82-91 C'ye yükseldiğinde termostat açılacak ve sıvının radyatörden geçmesini sağlayacaktır. Antifriz sıcaklığı 93-103°C'ye ulaştığında sıcaklık kontrol cihazı her zaman açık olacaktır.
Soğutma fanı termostata benzer, dolayısıyla motoru sabit bir sıcaklıkta tutacak şekilde ayarlanması gerekir. Önden çekişli araçlarda, motor genellikle yatay olarak monte edildiğinden, yani motor çıkışı aracın yan tarafına baktığından elektrikli fanlar bulunur.
Fan termostatik anahtar veya motor bilgisayarı ile ayarlanabilir. Sıcaklık ayar noktasının üzerine çıktığında bu fanlar devreye girecektir. Sıcaklık ayarlanan değerin altına düştüğünde bu fanlar kapatılacaktır. Soğutma fanı Uzunlamasına motorlu arkadan çekişli araçlarda genellikle motorla çalıştırılan soğutma fanları bulunur. Bu fanlar termostatik viskoz kavramalara sahiptir. Debriyaj, fanın ortasında, radyatörden gelen hava akışıyla çevrelenmiştir. Bu özel viskoz kavrama bazen daha çok dört tekerlekten çekişli bir arabanın viskoz bağlayıcısına benzer. Araç aşırı ısındığında tüm camları açın ve fan tam hızda çalışırken ısıtıcıyı çalıştırın. Bunun nedeni, ısıtma sisteminin aslında ikincil bir soğutma sistemi olması ve ana soğutma sisteminin durumunu araca yansıtabilmesidir.
Kalorifer sistemi Arabanın ön panelinde yer alan kalorifer körükleri aslında küçük bir radyatördür. Isıtıcı fanı, ısıtıcı körüklerinden aracın yolcu kabinine boş hava gönderir. Kalorifer körükleri küçük radyatörlere benzer. Isıtıcı körüğü, termal antifrizi silindir kapağından emer ve ardından pompaya geri akıtır, böylece termostat açıldığında veya kapatıldığında ısıtıcının çalışabilmesi sağlanır.